İnanç

En sevdiğim film geldi aklıma, the pursuit of happyness. İlk izlediğimde hikayesi beni derinden etkilemişti. Gerçi hala aynı etkiyi bırakabiliyor. Tam bir film kolik olamama rağmen 55 milyon dolar bütçesi olan ve sadece tek bir karakterin hayatına odaklanan bu filme hayran kalmıştım. İzledikten sonra tekrardan fark ettim ki ortaya çok kaliteli bir şey çıkarmak için çok astronomik rakamlara (günümüz filmlerine milyar dolarlar harcandığını söylemem gerekiyor) ihtiyacınız yoktur.

Şimdi konudan da fazla ayrılmak istemiyorum. Beni etkileyen şey sadece film değildi, o filmin gerçek hayattan esinlenilmiş olmasıydı. Yani başrol Will Smith'in canlandırdığı Chris Gardner'ın hayatı. Bu kadar mücadeleci bir insanın hayatını izlemek beni çok etkilemişti.

Spolier vermeden anlatmaya çalışacağım. Şöyle ki Chris babasız büyüyen ve henüz çocukken kendisine "benim çocuğum babasız büyümeyecek" diyen bir satıcı. Filmde de onun ve oğlunun hayatını ele alıyor. Şu an da bir motivasyon konuşmacısı olarak hayatına devam ediyor. Ve insanın isteyince neler başarabileceğini bize çok açık bir şekilde gösteriyor.

Satıcılıktan milyonerliğe.

Neyse şimdiden iyi seyirler....